Ayça Öztürk
Dijital Dönüşüm Uzmanı

Dijital Dönüşüm Yolculuğunun Navigasyonu: KOBİ'ler, Endüstri 4.0 ve Toplum 5.0

Dijital Dönüşüm Yolculuğunun Navigasyonu: KOBİ'ler,  Endüstri 4.0 ve Toplum 5.0

Teknolojinin ve ihtiyaçların hızlı bir şekilde evrim sürecinde bulunmasıyla, talepleri ve cevap verme şekilleri ile birlikte KOBİ’leri de kapsayan eşi görülmemiş bir değişim dönemi başladı. KOBİ’ler için ise bu dijital değişim Endüstri 4.0 ve Toplum 5.0 ile daha da odaklanılmış bir yolculuk haline geldi. Bu yazımızda, Endüstri 4.0, Toplum 5.0 ve KOBİ’lerin dışarıdan karmaşık görünen dünyası daha derinden ve yalın bir yaklaşım ile incelenecektir.

Endüstri 4.0 Nedir?

Dördüncü sanayi devrimi olarak da adlandırılan Endüstri 4.0, üretim ve üretim yönetimi alanlarındaki dijital dönüşümü ifade eder. Üretim süreçlerinin daha verimli, esnek ve akıllı hale getirilmesini amaçlayan Endüstri 4.0; akıllı teknolojilerin, veri analitiğinin, dijitalleşme ve otomasyonun üretime ait uçtan uca süreçlere entegre edilmesiyle ortaya çıkan bir dönüşümün özet ifadesidir. Bu dijital dönüşüm, daha verimli üretim, en aza indirilmiş hata seviyeleri, enerji ve kaynak verimliliği gibi avantajlar doğururken iş gücü talebi ve dinamiklerini de etkilemektedir. Bu kapsamda Endüstri 4.0’ın gerekliliklerini kurumlar için iyi yorumlamak ve bu değişim sürecini, mevcut kurumun ve kurum kültürünün gereklilikleri ile aynı düzlemde yürütebilmek KOBİ’ler için büyük bir önem taşımaktadır. Endüstri 4.0 kapsamında üretim ve üretim yönetiminde öne çıkan konular ve bu konulara dair açıklamalar aşağıda sıralanmıştır.

Büyük Veri ve Veri Analitiği: Özellikle üretim yapan KOBİ’lerde üretim hattında toplanan birçok veri bulunmaktadır. Bu veriler, üretim hattının çıktı sayılarını, ürünlerin kalitede oluşturduğu başarı oranlarını ve varsa hata alanlarını, envanterdeki ve stoktaki ürün ve ara ürün sayılarını, lojistik performansını, çalışan performansını, hatlardaki duruş süreleri ve sebeplerini, üretim alanındaki sıcaklık ve nem gibi değerleri, üretim alanı içindeki lojistik bilgilerini kapsamaktadır. Bu gibi verilerin toplanması ve yeni nesil makineler tarafından sürekli kayıt altına alınması, üretim alanlarında oluşan darboğazları ve sorunları tespit etmek, darboğaz ve sorunların çözülmesi için kök nedene ulaşmak ve karar mekanizmalarının desteklenmesi için kolayca kullanılabilir hale gelmiştir.

Nesnelerin İnterneti (IoT): Üretim süreçlerinde kullanılan ekipmanların (cihazlar, makineler, ürünler, sensörler) birbiri ile iletişim halinde olmalarına verilen isimdir. Birbirine bilgi aktarabilen cihazlar bu bilgileri işleyerek üretim hattının daha verimli hale gelmesini sağlar. KOBİ’ler üretim hatlarında IoT destekli ekipmanlar ile makinelerin durumunu ve performansını takip ederek bakım planlamaları hakkında öngörüde bulunabilir. Ürünlerin tedarik zinciri boyunca izlenmesini ve ürün koşullarının standartta sürdürülebilmesini sağlayabilir. Müşterilere ürün izlemesine dair bilgi verilmesi ile müşteri memnuniyetini artırabilir. Üretim hattındaki sıcaklık, nem, rüzgâr gibi koşulların izlenmesi ile enerji verimliliğini artıracak kararlar alınabilir. Depo ve stokların izlenmesi ile otomatik olarak stok seviyelerine dair kararlar alınabilir ve stok kaynaklı duruşların olması engellenebilir. Ayrıca, iş yerinin güvenliğini sağlamak adına, sensörler ve IoT kameralarından destek alınabilir. Elektrik devrelerinde çıkabilecek yangınlar, stokların dengesiz yerleştirilmesinden kaynaklı devrilme ve bozulmalar, özellikle sıcak buhar ve oksijen gibi gazlarla çalışan üretim yerleri için kaçakların kontrolleri yapılabilir.

Dijital Çift (Digital Twin): Dijital çift, fiziksel olarak var olan ekipman ve sistemlerin dijital ortamda çiftini yaratarak, fiziki dünyadaki özelliklerini ve davranışlarını simüle etmek amacıyla oluşturulmuştur. Üretim çalışmaları yapan KOBİ’ler üretim hatlarının dijital bir temsilini oluşturarak iş süreçlerini farklı dinamikler ile çalışmasını sağlayabilir ve bu farklı dinamiklerden en iyi olanına, üretimde herhangi bir deneme süreci harcamadan erişebilir. Bunun yanında, ürünlerin dijital olarak modellenmesi ile tasarımdaki değişikliklerin daha hızlı ve düşük maliyetli bir şekilde test edilebilmesini sağlar. Makine ve ekipmanların dijital çiftini bulundurarak, yıpranmayı ölçümleyebilir ve bu malzemelerin bakım ihtiyaçları planlanabilir. Stok, enerji ve kaynaklarının, üretim hattının takibiyle birleştirilmesiyle KOBİ’lerde daha verimli bir yönetim sağlanabilir.

Akıllı Üretim ve Otomasyon: Endüstri 4.0’ın en önemli noktası ve “Karanlık Fabrikalar” teriminin kaynağı olan akıllı üretim ve otomasyon, özellikle sürekli tekrar eden ve verinin kıymetli olduğu alanlarda kendini göstermektedir. Sürekli üretim alanı olan çimento fabrikası veya gaz üretim fabrikaları gibi alanlarda stok seviyesinin kritik olması ve makinelerin kapatılıp tekrar çalıştırılması enerji konusunda verimsizliğe sebep olması ile, otomasyon ile çalışan akıllı üretim sistemleri, talep ve talep tahminlerine göre üretim miktarlarını, enerji ihtiyacını en azlayacak şekilde planlayıp, üretim maliyetlerini düşürebilir. Bu kapsamda stoklar, insan gücü olmadan izlenebilir ve anlık müdahaleler gerçekleştirilebilir. Akıllı üretim sistemlerinin en büyük yararı da 24 saat üretimi sağlamasıdır. Bu sayede güven limitleri içinde üretim devam etmekte ve fabrikadaki makinelerin kapatılıp açılma maliyetleri en aza indirgenmektedir. Bu sayede piyasada yüksek bir rekabet gücünü akıllı üretim sistemleri ve otomasyon kullanan KOBİ’lere sunmaktadır.

Endüstriyel Robotlar: Endüstriyel robotlar insanların belirli hareketlerini taklit etmek için geliştirilen, özellikle ağır ve zor işler ve insan hatası görece yüksek olan işlerde kullanılmaktadır. Üretim hattındaki ağır malzemeleri kaldıran veya pozisyonunu değiştiren robotik kollar, üretim hattındaki yarı mamul ve mamullerin depoya taşınmasını ya da depodaki ham malzemenin üretim alanına taşınmasını sağlayan taşıyıcılar endüstriyel robotlara örnek verilebilir. Son dönemde kullanılmaya başlayan ve tırmanma özelliği bulunan taşıma robotları ile depolarda ağır ve yüksekte bulunan ürünlerin kolayca çıkarılması, fabrikalarda insanların daha güvenli alanlarda çalışabilmesine ve doğru ürün stokunun takip edilebilmesine imkân sağlamıştır. KOBİ’ler de özellikle hassas ölçüm gerektiren, ağır veya tehlikeli işlerde endüstriyel robotlar kullanarak süreçlerini daha güvenli ve verimli hale getirebilirler.

Esnek Üretim ve Özelleştirme: Değişen pazar ve müşteri taleplerine en hızlı şekilde cevap verilebilmesi için aynı üretim hattında esneklik sağlayarak farklı ürünlerin üretilebilmesi kabiliyetinin kazandırılmasıdır. Müşterilere özel ürün üretebilme ve ihtiyaç anında üretimi kısa sürelerde gerçekeştirebilme yeteneklerinin üretim hattına kazandırılması ile üretim yapan KOBİ’lerin pazarda önemli avantajlar elde etmesi mümkün kılınır. Üretim hatlarının esnekleşmesi, farklı ürünlerin toplam üretim hızını artıracağından, stok yapma ihtiyacını da azaltmakta ve stok maliyetlerinin düşürülmesine imkan tanımaktadır. Bu kapsamda, makineler birbiri ile iletişim kurmalı; birden fazla ürün için kullanılabilir ve konfigüre edilebilir olmalıdır.

Bağlantılı Üretim Zinciri: Bağlantılı üretim zincirleri, ürünün talep edilmesinin tahminlenmesinden teslimatına kadar birbiri ile konuşabilen makineler ve sistemler ağıdır. Müşterinin belirli bir zaman aralığına göre talep edeceği ürünlerin tahminlenmesi, gerçeklenmesi, üretim için gereken ana materyallerin temini, stok yönetimi, üretim hatlarının hazırlanması, üretimin ve depolamanın gerçekleştirilmesi, lojistik ve satışın planlanması ve makinelerin bakım dönemlerinin izlenmesine dek tüm üretim zincirinin birbiri ile bağlantılı olması ile, üretim hattı ve çevresindeki tüm sistemlerin en çoklanmış verim ile işletilmesini sağlar. Makine duruşları ve üretim duruşlarının en aza indirgenmesi ve zamanlamalarının iyi ayarlanması ile maliyetleri önemli ölçüde düşürür. Özellikle seri üretim yapan KOBİ’lerde ve müşteri ihtiyaçlarının belirli bir düzende ilerlediği sektörlerde ve sürekli üretim yapan fabrikalarda bağlantılı üretim zincirinin kritiklik seviyesi oldukça yüksektir.

İnsan-Makine İşbirliği: Üretim hatlarında, yüksek kalite, hassasiyet veya tehlike içeren alanlarda insan ve makinelerin birlikte çalışmasıdır. Hassas montaj işlerinde, makinelerin yardımı ile üretimin daha doğru bir şekilde ilerletilmesi, kalite kontrol süreçlerinde kritik ölçümlerin yapılabilmesi ve takip edilebilmesi, ağır malzemelerin fabrika içi ve dışında kolay ve güvenli bir şekilde taşınabilmesi, üretim personellerinin süreçler ve yöntemlere daha kolay adapte olması için kullanılır. Özellikle ağır malzemelerin taşınması ve kesici veya delici aletler ile üretim hatlarında makinelerin insanlarla birlikte çalışması çalışanların güvenliğini ve memnuniyetini artırırken, iş süreçlerinin kolay takibini de sağlamaktadır. Zorlu işlerin makinelerce gerçekleştirilmesi ile verimlilik artışı ve esneklik sağlanmaktadır.

Makine-Makine İşbirliği: M2M adı ile de anılan makine-makine işbirliği, üretim hatlarındaki cihazların birbiriyle iletişim kurmasını ve veri paylaşmasını sağlar, üretim süreçlerinin otomatik bir şekilde ilerlemesine destek olur. Üretim verileri toplanıp analiz edilirken, makinelerin izlenmesi ve bakımlarının düzenli gerçekleştirilmesi için de fırsat sağlar. Mevcut veri bilgisi ile gelişen durumlar karşısında hızlıca karar alma ve ürünün kalitesinin izlenip artırılabilmesini sağlarken, enerji tüketiminin izlenmesi gibi alternatif avantajlar ile maliyet konusunda da rekabet avantajı sağlamaktadır.

Toplum 5.0 Nedir?

Toplum 5.0, Japonya’da ortaya çıkan bir kavramdır ve ekonomik ilerlemeyi, sosyal sorunların çözümüyle dengelerken, sanal alanı ve fiziksel alanı entegre eden bir sistem aracılığıyla insan odaklı bir toplumu tasvir eder. Avcılık, tarım, endüstri ve bilgi (Toplum 4.0) aşamalarını takip eden toplumsal gelişmenin bir sonraki aşamasını temsil eder. Toplum 5.0, fiziksel, biyolojik ve siber dünyaları birleştirerek süper akıllı bir toplum yaratmayı amaçlar. Yapay zeka, büyük veri, Nesnelerin İnterneti (IoT) ve robot teknolojileri gibi teknolojilerin entegrasyonuna vurgu yaparak toplumsal sorunları ele almayı ve yaşam kalitesini artırmayı hedefler.

İnsan Odaklı Yaklaşım: Toplum 5.0, kişiselleştirilmiş ve erişilebilir çözümlere duyulan ihtiyacı vurgulayarak insanın refahını ön planda tutar. KOBİ’ler için bu, müşteri sadakatini ve memnuniyetini artıran, belirli müşteri ihtiyaçlarına göre uyarlanmış ürün ve hizmetler geliştirme fırsatı sunuyor.

Fiziksel ve Sanal Dünyaların Entegrasyonu: KOBİ’ler, fiziksel ve sanal dünyaları entegre ederek pazar erişimlerini geleneksel sınırların ötesine taşıyabilir. KOBİ’ler, e-ticaretten, sanal gerçeklikten ve artırılmış gerçeklikten yararlanarak müşterileri için sürükleyici deneyimler yaratabilir, bu da etkileşimin ve satışların artmasına yol açabilir.

Teknolojik Entegrasyon: Toplum 5.0, yapay zeka, IoT, büyük veri ve robotik gibi ileri teknolojilere dayanır. KOBİ’ler için bu teknolojilerin benimsenmesi süreçleri kolaylaştırabilir, üretkenliği artırabilir ve ürün/hizmet kalitesini iyileştirebilir. Yapay zeka odaklı müşteri desteğinin, Nesnelerin İnterneti özellikli tedarik zinciri yönetiminin ve bilinçli karar alma için veri analitiğinin uygulanması mevcut fırsatlardan bazılarıdır.

Sürdürülebilir Kalkınma: KOBİ’ler, çevre dostu uygulamaları faaliyetlerine dahil ederek sürdürülebilir kalkınma trendinden yararlanabilirler. Bu, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasını, israfın azaltılmasını ve çevre dostu ürün/hizmetlerin teşvik edilmesini ve böylece çevre bilincine sahip giderek büyüyen bir kesimin ilgisini çekmeyi içerebilir.

Yenilik ve Yaratıcılık: Toplum 5.0, sürekli yenilik ve yaratıcılığı teşvik eder. KOBİ’ler, kuruluşlarında bir inovasyon kültürünü teşvik ederek, çalışanları yeni fikir ve çözümler geliştirmeye teşvik ederek bu fırsattan yararlanabilirler. Bu, pazarda rekabet avantajını güçlendiren benzersiz ürün/hizmetlerin yaratılmasına yol açabilir.

Küresel İşbirliği: KOBİ’ler, ağlarını genişletmek ve uluslararası ortaklarla işbirliği yapmak için Toplum 5.0’ın sunduğu küresel bağlantıdan yararlanabilirler. Bu işbirliği bilgi, teknoloji ve kaynak alışverişine yol açarak KOBİ’lerin yeni pazarlara girmesini ve çeşitli yetenek havuzuna erişmesini sağlayarak sonuçta büyümeyi ve genişlemeyi teşvik edebilir.

KOBİ’ler ve Dijital Dönüşüm

Dijital dönüşümün Toplum 5.0 ve Endüstri 4.0’ın kapsamlı yaklaşımına entegre edilmesi, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin (KOBİ’ler) yeteneklerini önemli ölçüde geliştirerek onların gelişen dijital ortama uyum sağlamalarına ve sürdürülebilir büyümeyi teşvik etmelerine olanak sağlar.

Bütünsel Dijital Dönüşüm Stratejisi: Toplum 5.0 ve Endüstri 4.0 ilkelerini entegre etmeye temel oluşturan bütünsel bir dijital dönüşüm stratejisi geliştirilmesi en kritik rolü oynamaktadır. Bu strateji, operasyonel verimliliği artırmak, kaynak kullanımını optimize etmek ve müşteri katılımını artırmak için dijital teknolojilerin, yenilikçi iş modellerinin ve veriye dayalı karar alma süreçlerinin entegrasyonunu kapsamalıdır.

Çevik Metodolojilerin Birleştirilmesi: Kesintisiz ve yinelemeli bir dijital dönüşüm sürecini kolaylaştırmak için çevik metodolojiler ve çerçeveler benimsenmelidir. Organizasyon içinde çeviklik ve birlikteçalışabilirlik kültürünü teşvik ederek işlevler arası işbirliği, hızlı prototip oluşturma ve sürekli deneme alışkanlıkları oluşturulmalıdır. Dinamik bir pazar ortamında yenilikçiliği ve duyarlılığı teşvik ederek dijital girişimlerin zamanında ve etkili bir şekilde uygulanmasını sağlamak için çevik proje yönetimi uygulamaları uygulanmalıdır.

Bulut Bilişim ve Veri Analitiğinden Yararlanma: İş operasyonlarını kolaylaştırmak, veri erişilebilirliğini geliştirmek ve bilinçli karar almayı desteklemek için bulut bilişim ve veri analitiğinin yeteneklerinden yararlanın. Gerçek zamanlı veri işlemeyi, tahmine dayalı analizleri ve eyleme dönüştürülebilir içgörüleri kolaylaştırmak için bulut tabanlı altyapı ve veri analitiği platformlarını uygulayarak KOBİ’lerin veri odaklı stratejiler ve pazar istihbaratı yoluyla rekabet avantajı kazanmasını sağlayın.

Müşteri Odaklı Dijital Çözümler: Hedef kitlenin gelişen ihtiyaçlarını ve tercihlerini karşılayan müşteri odaklı dijital çözümlerin ve hizmetlerin geliştirilmesine öncelik verilmelidir. Müşteri memnuniyetini artırmak, marka sadakati oluşturmak ve müşteri tabanıyla uzun vadeli ilişkileri geliştirmek için kullanıcı odaklı tasarım ilkelerinden, etkileşimli kullanıcı arayüzlerinden ve kusursuz dijital deneyimlerden yararlanmak, kuruluşa katkı sağlayacaktır.

Gelişen Teknolojileri Benimseyin: Gelişmekte olan teknolojileri ve dijital trendleri takip etmek ve yenilikçi teknolojileri iş operasyonlarına entegre etme fırsatlarını proaktif olarak araştırmak, bu teknolojilerin benimsenmesi konusunda önem taşır. Operasyonel verimliliği artırmak, ürün/hizmet inovasyonunu geliştirmek ve gelişen pazar taleplerine uygun farklılaştırılmış teklifler oluşturmak için blokzincir, artırılmış gerçeklik ve uç bilişim gibi yeni ortaya çıkan teknolojilerin potansiyel uygulamalarını keşfederek müşteriye hızlıca cevap verme imkanı sağlanabilir.

Siber Güvenlik ve Risk Yönetimi: Dijital varlıkları korumak, hassas verileri korumak ve potansiyel siber tehditleri ve güvenlik açıklarını azaltmak için siber güvenliğe ve risk yönetimine güçlü bir efor, özellikle dijitalleştikçe önem arz etmeye başlar. Dijital varlıkların ve iş açısından kritik bilgilerin bütünlüğünü, gizliliğini ve kullanılabilirliğini sağlamak için güçlü siber güvenlik önlemlerine, çalışan farkındalık programlarına ve proaktif risk değerlendirme çerçevelerine yatırım yapmak, kuruluşların güvenilirliğini ve güvenliğini artırmak konusunda kritik bir alandır.

Gelişmiş Tedarik Zinciri Entegrasyonu: Görünürlüğü, şeffaflığı ve operasyonel verimliliği artırmak için dijital teknolojiler ve veriye dayalı içgörüler tedarik zinciri yönetimi sürecine entegre edilmelidir. Tedarik süreçlerini optimize etmek, tedarik zinciri kesintilerini en aza indirmek ve genel tedarik zinciri performansını iyileştirmek için tedarik zinciri otomasyonu, gerçek zamanlı envanter takibi ve talep tahmini çözümlerini uygulayarak sonuçta maliyet tasarrufu ve müşteri memnuniyetinin artması sağlanabilir.

Sürekli İzleme ve Performans Değerlendirmesi: Dijital dönüşüm girişimlerinin sürekli izlenmesi ve performans değerlendirmesi için sağlam bir çerçeve kullanılmalıdır. Dijital dönüşüm çabalarının etkinliğini değerlendirmek, iyileştirilecek alanları belirlemek ve kuruluş içindeki dijital yeteneklerin sürekli optimizasyonunu ve geliştirilmesini sağlamak için temel performans göstergelerini (KPI’lar), ölçümleri ve performans kıyaslamalarının uygulanması, doğru stratejik kararların verilmesi için anahtar görevi görmektedir.